Poznan'da gezmeye Old Town'dan başlıyoruz.
Old Town'ın en göz alıcı yapısı tabii ki Belediye Binası.
İlk olarak 14.yy'da yapılan bina tarih boyunca yangınların ve özellikle II. Dünya Savaşı'nın etkisiyle harap olmuş. Günümüzde ilk halinden pek bir şey kalmamış olsa da aslına uygun olarak savaştan sonra restore edilmiş.
Belediye Binası'nda küçük bir Tarih Müzesi bulunuyor.
Binanın üzerinde İncil'den Astrolojiden ve Mitolojiden yararlanılarak yapılmış figürler bulunuyor. Binayı ilgi çekici kılan şeylerin başında ise her gün öğlen 12'de binanın saatinin bulunduğu kuleden çıkan keçiler geliyor.
Efsaneye göre saatin ilk yapıldığı yıllarda 1511'de Poznan yöneticisi saatin açılışı için bir yemek veriyor.Aşçısından geyik pişirmesini istiyor.Geyiği yakan aşçı iki tane keçi bulup getiriyor.O yemek hazırlıkları yaparken iki keçi de saatin tepesine çıkıp boynuz tokuşturuyorlar.O anda keçileri gören halk yemeği unutup keçileri izliyor.
O günden bugüne de keçiler Poznan'ın simgesi haline geliyor.
Old Town gece gündüz oldukça hareketli.Çevrelesinde bir çok cafe ve restoranlar var.Poznan Enstrüman Müzeside bu meydanda bulunuyor.Eski enstrümanlara ilginiz varsa bence görülmesi gereken müzelerden.
Old Town sokaklarında gezinirken renkli ve büyük bir bazilikaya rastlıyoruz. St.Stanislaus Bazilikası 17.yy'da roman barok tarzında yapılmış bir kilise. Kilisede bulunan 1876 tarihli org ile her cumartesi 12.15'te konser veriliyor.
Old Town sokaklarında gezinirken renkli ve büyük bir bazilikaya rastlıyoruz. St.Stanislaus Bazilikası 17.yy'da roman barok tarzında yapılmış bir kilise. Kilisede bulunan 1876 tarihli org ile her cumartesi 12.15'te konser veriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder