Şimdi size uzun uzun Roma'da gezmeniz gereken yerleri ve tarihlerini anlatmayacağım.Türklerin en çok tercih ettiği tarihi ve modern karışımı bir şehir. Dolayısıyla Türkçe kaynakta çok fazla.
Şehir filmlerde gördüğünüzden çok farklı. Hani her yerini bilirsiniz ama görünce aa böylemi imiş dersiniz ya aynen öyle oldum :D
Göçmen oranı çok fazla, Termini çevresi gece tehlikeli olur, hırsızlara dikkat edin diyorlar. Herhangi bir şeyle karşılaşmadım ama önüne gelene laf atan çok.
Şehirde konaklama en ucuz gecelik 20 Euro'dan başlıyor. 3 gece kalmayı planladığımız şehre o kadar para vermek istemedik ve Couchsurfing arayışlarına başladık.
Genelde bir şehre gitmeden önce hostel rezervasyonum hazır olur. Ama bu defa sonuna kadar host aramaya karar verdik :D Gitmemize bir gece kala daha önce Türkiye'de bulunmuş Lorenzo Maria bizi misafir edebileceğini söyledi.
Termini'ye 4 durak mesafede oturan Lorenzo bizi metro durağından akşam saatlerinde köpeği Lilli ile birlikte aldı. İlk Couchsurfing deneyimimiz olduğu için biraz gergindik. Ama Lorenzo'yu tanıyınca çok sevdik. Roma'daki evi babaannesininmiş. Babaannesi 98 yaşında ailesinin yaşadığı küçük bir şehirdeymiş. Ev bildiğin müze. Çoğunu da babaannesi yapmış. Koltuklar, duvar kağıtları, mutfak, banyo, ev ilk alındığı gibi. Balkonundaki küçük havuzda balık ve kurbağaları bile var! Bize gösterdiği odada ise yine eski bir ranza ve tekli bir yatak. Biraz muhabbetten sonra Roma'da kalacak yer bulmanın heyecanıyla uyuya kaldık:D
Gezdiğimiz yerlerden kısa bilgilere gelince Kolezyum günün hemen her saati çok kalabalık.
O nedenle erken gitmekte fayda var. İtalya'da hoşlanmadığım bir nokta ise Avrupa Birliği vatandaşı değilsen öğrenci olman bir şey ifade etmiyor. Her müzeye tam ücret ödemek zorundasın. Dolayısıyla Kolezyum'a giriş 13 Euro. Ancak aynı biletle Forum'a da girebildiğin için biraz daha iyi hissettik :D
Kolezyum ve Roma Forumu Antik Romanların yaşayışlarını gösteriyor. Kolezyum halkı eğlendirmek için yapılan Gladyatör dövüşlerinin olduğu yer, Forum ise şehrin merkezi. Ticaretin yapıldığı, bir çok tapınağın bulunduğu antik bir şehir.
Forum'dan çıkıp Via dei Fori Imperiali yolunu takip edince Vittorio Yapısına ulaşıyorsunuz. Bu yol Mussolini zamanında yapılmış, bu yapı ise Birleşik İtalya'nın ilk kralı olan Vittorio Emanuele adına yapılmış.Ziyaret etmek isterseniz içinde bir müze ve içinde İsimsiz Askerlerden birinin bedeninin bulunduğu Roma Tanrıçası Heykeli var. I. Dünya Savaşı'ndan sonra yerleştirilen bu heykelin yanında sönmeyen alevler bulunuyor.
Traianus Sütunu ve Mercati di Traiano bu çevreden görebileceğiniz Antik Roma'dan kalan diğer eserler.Traianus Sütunu Roma İmparatoru Traianus'un yaptırdığı içinde imparatorun mezarı bulunan bir sütun.Sütun üzerinde imparatorun Daçya Seferini anlatan sarmal şeklinde yukarıya uzanan epik yazıları içeriyor.Mercati di Traiano ise bir ticaret merkezi. Dünyanın en eski alışveriş merkezi olarak kabul ediliyor.
Bu kadar gezdikten sonra dinlenmek için Roma'nın dar sokaklarına girebilirsiniz. Burada çeşitli restoran ve cafeler var. Meydanlar sokak sanatçılarıyla dolu.Roma'nın en meşhur dondurmacısı da bu sokakların birinde. Giolitti. 40'dan fazla çeşit dondurmasıyla lezzetli bir dondurmacı :D
Sonrasında Pantheon'u ziyaret edebilirsiniz. Tüm Tanrıların Tapınağı anlamına gelen Pantheon'da önceleri Pagan Heykelleri bulunurken Kilise tarafından bu heykeller yok edilip Katolik Kilisesi haline getirilmiş. Günümüze kadar oldukça iyi korunan Antik Roma yapısının betondan olan büyük kubbesinin o dönemde nasıl yapıldığı hala bir soru işareti.
Piazza Navona Roma'da sevdiğim yerlerden. Genişçe bir meydan etrafına renkli evler. Ortada bir çeşme ve meydan üzerindeki sokak sanatçıları. Oldukça hareketli bir meydan. 1.yy'da halka açık bir stadyum haline getirilmiş ve Agone Oyunlarının izlendiği yer olmuş. Çeşme 1651 yılında yapılmış. Çeşmedeki figürler oldukça ilgi çekici. Çevresinde dört nehir tanrısı heykeli ve bunların üstünde Mısır Dikilitaşı yer alıyor. Bu dört nehir tanrısı dört kıtadaki dört büyük nehri temsil ediyor.
Afrika-Nil Nehri, Avrupa-Tuna Nehri, Asya-Ganj Nehri ve Amerika-Rio de la Plata.
Roma sokakları yerli yabancı turist kaynıyor. Adım başı size Selfie-Stick satmaya çalışan insanlarla karşılaşıyorsunuz. Yine her on adımda bir Türkçe duyuyorsunuz. Nerede o filmlerde gördüğümüz büyülü Roma Sokakları nerede göçmen istilasına uğramış kalabalık ve gürültülü şehir. İtalyanlar ülkelerini çok iyi pazarlıyorlar.
Derken gelelim Fontana di Trevi yani Aşk Çeşmesi'ne.
Uzun süren restorasyonlar sonucu sonunda ziyarete açılmış.
Roma'nın dark sokaklarından birinde, çoğu filmde görebileceğiniz Çeşme yine turistlerin akın ettiği bir nokta. Sağ elinizle sol omzunuzun üstünden dilek dileyip çeşmeye para atıyorsunuz. Dilekleriniz gerçek oluyor :D Her gün ortalama 3000 Euro'nun atıldığı Çeşme'den para çalmak yasak, bu gelir Roma'nın ihtiyaçları için kullanılıyor. Geceleri de polisler Çeşme başında nöbet tutuyor.
Bu arada Roma'yı bir gündüz bir de gece saatlerinde gezin derim.
Bizimki Palermo uçağı için Roma'ya geri döndüğümüzde dışarıda kaldığımız için biraz zorunluluktan oldu ama iyi ki olmuş:D
Gündüz olduğundan çok daha güzel ve büyüleyici. Trevi bomboş!
Trevi'nin restorasyonu bitmiş bu defa İspanyol Merdivenlerininki başlamış.
Çok küçük bir alan açık bırakmışlar, merdivenleri çıkıp Kilise'ye ulaşabilmeniz için.
Bir de Medici Villası var o tepede.Da Vinci's Demons'i izleyenlerin ilgisini çekebilir :D
Roma'nın güzel yanlarından biri de adım başı şişelerinizi doldurabileceğiniz çeşme olması.
Özellikle Roma sokaklarında sabahladığımız gün yüzümüzü yıkamaktan dişlerimizi fırçalamaya kadar baya faydalandık :D Tuvalet için hintli bir kebapçıya rica ettik.Sabah yağan yağmurda baştan aşağı sırılsıklam olduk.Bulduğumuz köşe başlarında oturduk ve güneşin doğmasını bekledik.Uykusuz, ıslak, sefil, perişan olsak da bir gece Roma sokaklarında sabahlamayı herkese tavsiye ederim :D
Aşağıdaki videolar sabahladığımız geceden :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder