3 May 2016

Trojmiasto, Üç Şehir; Gdansk



Tren istasyonundan indiğinizde alt geçit ile yolun karşısına geçerek sağ tarafa doğru ilerleyin. Kendinizi 10 dakika içinde başka bir dünyada bulacaksınız :)
Gdansk tarihi ve kültürel açıdan Polonya'nın önemli şehirlerinden. Tarih boyunca adı değişen ve özellikle Almanya-Polonya arasında çekişmeye yol açan bir şehir. I. Dünya Savaşı'nın ardından Almanlara ait olan şehir Özgür Şehir ilan edilmiş ve Polonya'nın erişimine izin verilmiş. II. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından işgal edilen şehir, savaş sonunda yeniden Polonya topraklarına katılmış.Şehirde yaşayan Almanlar göçe zorlanmış.
Zaten şehirde ilk dikkat çeken şeylerden biri tarihi binaların çoğunun üzerinde yer alan Almanca yazılar. Turistlerin çoğu Alman, sokaklarda İngilizce-Lehçeden çok Almanca duydum diyebilirim.
Tarihinin getirdiği önem açısından oldukça ziyaret edilen bir şehir.
Royal Way adı verilen kraliyet yolunda sıra sıra dizili Gdansk'a özgü gotik tarihi binaları size zamanda yolculuk yaptırıyor.

Wzynna Gate adı verilen kapı Royal Way'in başlangıç noktası. Gdansk şehrine giriş kapısı. II.Dünya Savaşı zamanında Sovyetler tarafından yıkıma uğramış ancak 1957 yılında restore edilmiş.



Kapıdan geçmeden hemen kapının arkasında yer alan kule Hapis Kulesi.
Şu an bu kulede İşkence müzesi ve Amber müzesi yer alıyor.

                           
Kapıdan geçtiğinizde sağlı sollu göz alıcı mimarisiyle inci gibi dizilmiş Gdansk evleri.
Biraz ileride yükselen saat kulesiyle göz alıcı Belediye Binası. Gdansk tarihine ait müzeyi barındırıyor. Kuleye çıkıp şehre yukarıdan bakabiliyorsunuz.



Meydanda yer alan Neptune Çeşmesi ise şehrin önemli bir simgesi.Rokoko stilindeki bu çeşme 1615 yılında yapılmış.
Çeşmenin hemen arkasında yer alan bina ise Artur Court.1617 yılında restore edilmiş bu bina zamanında zengin tüccarlara ev sahipliği yapmış.Tarih boyunca da zenginlerin önemli olaylar için buluşma yeri olmuş. Günümüzde yine bir tarih müzesi. İçerisinde dünyanın en büyük çinili sobası bulunuyor.

                                                                    Royal Way

Bu yolun sonu sizi Motlawa nehrine ulaştıran Green Gate'e çıkıyor.1568'de yapımı tamamlanan bu kapı günümüzde Ulusal Müze. Evet Gdansk'ta çok sayıda müze var, müze gezmeyi sevenler için oldukça ideal :D

 
Bu kapıdan geçtiğinizde nehir boyunca dizilmiş Gdansk evleri devam ediyor. Yerel cafe ve restoranların bulunduğu bu alan Kopenhag-Nyhavn'ı anımsatıyor.
Özelikle balık restoranlarının bulunduğu bu alanda güzel bir akşam yemeğinin tadını çıkartabilirsiniz :)




Bu sıra sıra dizili binaların yanında siyah çıkıntıyla göze çarpan bir yapı The Crain yani Vinç.
Gemilerdeki ürünlerin boşaltılmasında kullanılan vincin tarihi 1442'ye dayanıyor. İçine girip yukarı baktığınızda dev makaralarla karşılaşıyorsunuz. Zamanında bu makaralar insan gücüyle hareket ettirilerek 4 tona kadar yük taşınabiliyormuş. Avrupa'da Ortaçağ'dan kalma en büyük vinç.
Aynı zamanda şehre giriş kapısı ve kule. Bünyesinde Polonya Denizcilik müzesi bulunuyor.

Küçük bir feribotla karşıya geçebileceğiniz bu nehrin diğer tarafında yine Merkezi Denizcilik Müzesi bulunuyor.Denizciliğe dair tablolar, gemi modelleri ve batan gemilerden elde edilen hazineler burada sergileniyor.


Şehirde çok sayıda kilise var.

12.yy'da yapılan en eski kiliselerden Carmelite Kilisesi, gotik kulesiyle dikkat çekiyor. İçerisinde 49 çanın kullanıldığı her saat başı çalan bir çan takımı var. İçerisinde bulunan Saat Müzesi de ilgi çekici müzelerden.

Yine 12.yy'da inşa edilen bir diğer kilise St Nicholas Kilisesi.II. Dünya Savaşı'ndan tahrip olmadan günümüze kadar gelmiş iç ve dış mimarisiyle oldukça büyük bir kilise.

Önemli bir diğer dini bina ise St.Mary Bazilikası. Dünya'daki en büyük üçüncü tuğla kilise olan yapı iç mimarisiyle de göz alıcı. Bünyesindeki kulede bir astronomik saat de mevcut.



1602-1605 yılları arasında yapılan Great Armoury, Silah Depolama binası, şehirdeki en önemli Rönesans eserlerinden.

Polonya Amber Taşı ile meşhur bir ülke. Bu taşın yoğun olarak bulunduğu yerlerin başında ise Gdansk geliyor. Amberden yapılmış çeşit çeşit takıların sergilendiği ve satıldığı Mariacka Sokağı el sanatları dükkanlarıyla dolu.

                               

                                  




Gdansk Merkezi'nden biraz uzakta yer alan Westerplatte adlı bölgeye tren istasyonunun önünden kalkan 106 ve 606 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz.Yolda giderken Stockholm tabelası görürseniz şaşırmayın. Stockholm'e giden feribotlar buradan kalkıyor :)

Burası 1 Eylül 1939 tarihinde bölgeye yapılan ani saldırıya karşı kahramanca çatışan Polonyalı askerleri anmak için oluşturulmuş bir alan. Denizin hemen kıyısında yer alan bölgedeki Westerplatte anıtı 1966'da Polonya Rusya işgali altındayken dikilmiş. Çevresinde çatışmada ölen askerlerin mezarları ve bazı barakaların kalıntıları bulunuyor.






Gdansk merkezinden biraz uzakta trenle ulaşabileceğiniz Oliwa bölgesi parkı ve katedrali ve hayvanat bahçesi ile meşhur. Sakin ve güzel bir gün geçirmek için ideal noktalardan.
Bunun dışında Gdansk'ta plajın meşhur olduğu bölge ise Brzezno, buraya da tramvayla ulaşmanız mümkün.

Gdansk şehri Gdynia ve Sopot'dan çok daha büyük bir şehir olmakla beraber tarihi önemi itibariyle görülmesi gereken bir çok noktası var. Bu nedenle en az iki günü bu güzel şehre ayırmanızı öneririm :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder