-Gezmek için bisiklet kiralamaktan kaçınmayın.
Hem çok ucuz hem de gideceğiniz yerdeki istasyonların birine bisikleti bırakabiliyorsunuz.
-Copernicus Science Center'a gitmek için erkenden kapıda bekleyin.Günün hemen her saati kalabalık ve aşırı yoğunluktan zaman zaman bilet satışını durduruyorlar.Ben iki gün gittim ikisinde de giremedim :(
-Metro ve otobüs ulaşımı da oldukça rahat.Fazla yürümemek için toplu taşımaları kullanın sonra ilk günden yorulmayın.
-Saraylara ya da müzelere giriş fiyatı genelde 15 PLN. (Öğrenci kartıyla) 25 PLN tam fiyatı.
-Sinagoglar cumartesileri kapalı.
-Gidilebilecek Chopin Museum, Varşova'nın tarihinin sergilendiği Warsaw Uprising Museum ve National Museum gibi daha bir çok müze var.İlginizi çekerse ve vaktiniz olursa buralarda değerlendirebilirsiniz.
-Merkezi Tren istasyonunun yanında modern mimarisiyle Arkadia AVM pek çok markayı bulabileceğiniz bir yer.
-Türk marketleri ve tabii ki kebab restoranları var.
-Haftasonunu geçirebileceğiniz, Yahudi tarihini öğrenebileceğiniz, Chopin müziği dinleyebileceğiniz, Kopernik ile bilim ve teknolojiyi yakalayabileceğiniz,güzel bir tecrübe :)
26 Eki 2015
Nozyk Synagoge,Warsaw
Varşova'ya gelmişken Sinagog'a girmemek olmaz.
Cumartesi günleri tatil.
Pazar sabahtan gittik.Hemen içeri almadılar.Duanın bitmesini bekledik.Dualarını izlememizi istemediler.
11 gibi girişler başladı.
10 PLN ödeyerek girdik.Para vererek girdiğim ilk dini yer.
Erkekler girerken kafalarına Kipa takmak zorunda.
Dışarıdan klasik bir bina gibi.İçeri girip bir kat aşağı inince salon gibi çok da büyük olmayan bir alan var.
İçeride şapkalı, paltolu bir Yahudi şarkı gibi mırıldandığı duayı okuyor.
Kadınlar için camiilerde olduğu gibi üst kısım ayrılmış.
Kudüse yönelen bir bölüm var.Sıralar dizilmiş.İbranice,İngilizce dua kitapları var.
İlerleyince bir de oda var.İçerisinde bir hareketlilik.Kitaplarla dolu,kütüphanemsi.
Grupla mı geldiniz diyor başında kipasıyla genç bir Yahudi.
Biz ayrıldıktan bir kaç dakika sonra başka Yahudiler içeri giriyor.Sinagogla fotoğraf çekiliyorlar.Ellerinde kameraları bir organizasyona benziyor.
Cumartesi günleri tatil.
Pazar sabahtan gittik.Hemen içeri almadılar.Duanın bitmesini bekledik.Dualarını izlememizi istemediler.
11 gibi girişler başladı.
10 PLN ödeyerek girdik.Para vererek girdiğim ilk dini yer.
Erkekler girerken kafalarına Kipa takmak zorunda.
Dışarıdan klasik bir bina gibi.İçeri girip bir kat aşağı inince salon gibi çok da büyük olmayan bir alan var.
İçeride şapkalı, paltolu bir Yahudi şarkı gibi mırıldandığı duayı okuyor.
Kadınlar için camiilerde olduğu gibi üst kısım ayrılmış.
Kudüse yönelen bir bölüm var.Sıralar dizilmiş.İbranice,İngilizce dua kitapları var.
İlerleyince bir de oda var.İçerisinde bir hareketlilik.Kitaplarla dolu,kütüphanemsi.
Grupla mı geldiniz diyor başında kipasıyla genç bir Yahudi.
Biz ayrıldıktan bir kaç dakika sonra başka Yahudiler içeri giriyor.Sinagogla fotoğraf çekiliyorlar.Ellerinde kameraları bir organizasyona benziyor.
Park Museum Lazienkowski, Warsaw
Varşova'da son günü biraz dinlenerek sakin bir yerde geçirmek istedim.
Şehirden kiraladığım citybike ve haritamla kolaylıkla parka ulaştım.
Sonbaharı tüm renkleriyle hissedebileceğiniz başka bir yer.
İçinde saraylar, göletler, küçük büyük tarihi yapılar ve anıtlar var.Varşova'nın en büyük parkı.
Bu anıtlardan en meşhuru tabii ki F.Chopin anıtı.Parkın girişinde sizi karşılıyor.Yuvarlak bir meydan,etrafta banklar ve insanlar.
Bana Time Machine filmindeki bir sahneyi hatırlattı.
1700lü yıllar soğuk kış mevsimi, insanlar uzun paltolarıyla parkta geziniyorlar.
Çok huzurlu ve güzel bir yer.
Oldukça büyük bir park.Görevli beni durdurdu.Meğer parkın içinde bisiklet sürülmüyormuş.İndim, bisiklet yanımda yürüyerek ilerledim.
Neyse ki yabancı olduğumu anlayınca ceza yazmadı.Çünkü böyle yerlerde ya da trafikte yayalara bile ceza yazıyorlar.
Bisikletim yanımda,kahverengi,sarı tonlarındaki ağaçların arasında ilerledim.Fıstık yiyen sincapları izledim.Bu soğukta incecik gelinlikle fotoğraf çektirmeye çalışan yeni evli çiftleri seyrettim.
Parkın içinde bir de saray var.Lazienkowski.Barok mimarisiyle su üzerindeki bu saray göz alıcı ve oldukça turist çeken bir yer.
İrili ufaklı tarihi binalara rastlamak mümkün.Bu parka bir gününüzü ayırmak da fayda var.
Şehirden kiraladığım citybike ve haritamla kolaylıkla parka ulaştım.
Sonbaharı tüm renkleriyle hissedebileceğiniz başka bir yer.
İçinde saraylar, göletler, küçük büyük tarihi yapılar ve anıtlar var.Varşova'nın en büyük parkı.
Bu anıtlardan en meşhuru tabii ki F.Chopin anıtı.Parkın girişinde sizi karşılıyor.Yuvarlak bir meydan,etrafta banklar ve insanlar.
Bana Time Machine filmindeki bir sahneyi hatırlattı.
1700lü yıllar soğuk kış mevsimi, insanlar uzun paltolarıyla parkta geziniyorlar.
Çok huzurlu ve güzel bir yer.
Oldukça büyük bir park.Görevli beni durdurdu.Meğer parkın içinde bisiklet sürülmüyormuş.İndim, bisiklet yanımda yürüyerek ilerledim.
Neyse ki yabancı olduğumu anlayınca ceza yazmadı.Çünkü böyle yerlerde ya da trafikte yayalara bile ceza yazıyorlar.
Bisikletim yanımda,kahverengi,sarı tonlarındaki ağaçların arasında ilerledim.Fıstık yiyen sincapları izledim.Bu soğukta incecik gelinlikle fotoğraf çektirmeye çalışan yeni evli çiftleri seyrettim.
Parkın içinde bir de saray var.Lazienkowski.Barok mimarisiyle su üzerindeki bu saray göz alıcı ve oldukça turist çeken bir yer.
İrili ufaklı tarihi binalara rastlamak mümkün.Bu parka bir gününüzü ayırmak da fayda var.
Nehrin ötesi,Praga,Stadyum,Warsaw,PL
Nehrin üstündeki köprülerden Most Srednicowy'den yürüyerek karşıya geçtik.Geçtiğimiz yerde hemen sağda ulusal stadyumu görebilirsiniz.Girişler kapalıydı.Biz de yanından geçtik.
Sonrasında Praga bölgesine doğru yürüdük.Biraz uzunca bir yol.Praga bölgesi değişik yapıdaki evleriyle meşhurmuş ki ben pek bi değişiklik göremedim.
Küçük bir müzesi ve ortodoks kilisesi ile katolik katedrali var.
Katedralde bir bebeğin vaftizine denk geldik.Papaz dua ediyor, herkes güzel ve özenle giyinmiş.
Beyazlar içinde iki tane küçük bebek.
Vaftiz tüm beden sokularak yapılmıyormuş.
Yani eğer öyle olmasını istiyorsan yalnızca 22-23 Aralık tarihlerinde ve ücret ödeyerek yaptırabiliyormuşsun.Ama günümüzün vaftizi papazın eline bir kaç damla su alarak bebeklerin başlarına damlatmalarıyla oluyormuş.Vaftizin ardından dua edilip aile fotoğrafları çekildi.
Hristiyanlığa ilk adım aileler için oldukça önemli.
Sonrasında Praga bölgesine doğru yürüdük.Biraz uzunca bir yol.Praga bölgesi değişik yapıdaki evleriyle meşhurmuş ki ben pek bi değişiklik göremedim.
Küçük bir müzesi ve ortodoks kilisesi ile katolik katedrali var.
Katedralde bir bebeğin vaftizine denk geldik.Papaz dua ediyor, herkes güzel ve özenle giyinmiş.
Beyazlar içinde iki tane küçük bebek.
Vaftiz tüm beden sokularak yapılmıyormuş.
Yani eğer öyle olmasını istiyorsan yalnızca 22-23 Aralık tarihlerinde ve ücret ödeyerek yaptırabiliyormuşsun.Ama günümüzün vaftizi papazın eline bir kaç damla su alarak bebeklerin başlarına damlatmalarıyla oluyormuş.Vaftizin ardından dua edilip aile fotoğrafları çekildi.
Hristiyanlığa ilk adım aileler için oldukça önemli.
Museum of King John III.Palace at Wilanow, Warsaw
Şehrin biraz dışında kalan bu saraya tren istasyonu yakınındaki 519 no'lu otobüsle ulaşabilirsiniz.
Bu saray Polonya'nın en eski yapıtlarından biri.
1805'te müze olarak sarayın sahipleri Stanislav ve karısı tarafından açılmış.
II. Dünya Savaşından sonra yenilenmiş ve Naziler tarafından çalınan parçalar geri getirilmiş.
Sarayda çok sayıda orjinal tablolar ve heykeller var.Stanislav ve ailesinin portreleri, çalışma odası ve çok sayıda mermer çalışma mevcut.
Kral John ve prenslerin odalarına kadar çok yıllı eşyalar görmek mümkün.Tavanlarına kadar tablolar ve işlemelerle dolu.
Sarayın içi olduğu kadar dışı ve bahçesi de göz alıcı.
Bahçesinde gölet, kayıklar ve ağaçların arasında, sararmış yapraklara basarak ilerleyebileceğiniz güzel bir yol var.
Sonbaharı tüm renkleriyle görebileceğiniz bu park görülmeye değer.
Bu saray Polonya'nın en eski yapıtlarından biri.
1805'te müze olarak sarayın sahipleri Stanislav ve karısı tarafından açılmış.
II. Dünya Savaşından sonra yenilenmiş ve Naziler tarafından çalınan parçalar geri getirilmiş.
Sarayda çok sayıda orjinal tablolar ve heykeller var.Stanislav ve ailesinin portreleri, çalışma odası ve çok sayıda mermer çalışma mevcut.
Kral John ve prenslerin odalarına kadar çok yıllı eşyalar görmek mümkün.Tavanlarına kadar tablolar ve işlemelerle dolu.
Sarayın içi olduğu kadar dışı ve bahçesi de göz alıcı.
Bahçesinde gölet, kayıklar ve ağaçların arasında, sararmış yapraklara basarak ilerleyebileceğiniz güzel bir yol var.
Sonbaharı tüm renkleriyle görebileceğiniz bu park görülmeye değer.
The Palace of Culture and Science, Warsaw,PL
İçinde eski bilgisayar oyunlarının da sergilendiği Teknik Müze ve Tiyatrosu var.
Biz gözlem terasına çıktık.
İşte manzaralar;
Anıt
Polin Museum of the History of the Polish Jews, Warsaw,Poland
Bugüne kadar gittiğim en ilginç müzelerden.
Biz Yahudi gettosu, yahudi eşyaları görmeyi beklerken karşımıza oldukça modern yüzlerce projeksiyonla, yüzlerce bilgisayarla interaktif şekilde hazırlanmış binayla karşılaştık.
Yahudilerin Polonya'daki yaşayışlarından başlayıp günümüze kadar olan süreçlerini o dönemlerin içindeymişcesine hissediyorsunuz.
Tevrat'tan alıntılar.Yahudilerin yalnızca ilk Testament'e inanıp 2.sine inanmadıklarını bu farkla özellikle Hristiyanlardan ayrıldıklarını ve Isaya inanmadıklarını gördük.
Köyler, tavernalar, sinema, okul hepsi öyle dizayn edilmiş ki bir anda kendinizi Yahudi köyünde ya da okulunda buluyorsunuz.
Interaktif tablolar ya da raflarda dokunduğunuz her yerden başka bir şey çıkıyor.Oldukça da büyük bir müze.2-3 saatinizi ayırmanız gerekiyor.
Biz Yahudi gettosu, yahudi eşyaları görmeyi beklerken karşımıza oldukça modern yüzlerce projeksiyonla, yüzlerce bilgisayarla interaktif şekilde hazırlanmış binayla karşılaştık.
Yahudilerin Polonya'daki yaşayışlarından başlayıp günümüze kadar olan süreçlerini o dönemlerin içindeymişcesine hissediyorsunuz.
Tevrat'tan alıntılar.Yahudilerin yalnızca ilk Testament'e inanıp 2.sine inanmadıklarını bu farkla özellikle Hristiyanlardan ayrıldıklarını ve Isaya inanmadıklarını gördük.
Köyler, tavernalar, sinema, okul hepsi öyle dizayn edilmiş ki bir anda kendinizi Yahudi köyünde ya da okulunda buluyorsunuz.
Interaktif tablolar ya da raflarda dokunduğunuz her yerden başka bir şey çıkıyor.Oldukça da büyük bir müze.2-3 saatinizi ayırmanız gerekiyor.
Royal Castle, Old Town Warsaw.Poland
Kaleden biraz bahsedecek olursak kaleden çok saray diyebiliriz.
16.yy da tamamlanan bu saray da tarih boyunca bir çok yıkım ve tahribata maruz kalmış.
Bir dönem Rusların eline geçmiş, Rus yönetiminin kendi ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemiş.
1939'da yine Nazilerin işgaline uğramış ve Varşova ayaklanmasından sonra neredeyse tamamen yerle bir edilmiş.1971-1984 tarihleri arasında yeniden inşaa edilmiş.Saraydan kalan kütüphane ve bazı eşyalar yerine getirilmiş.Ulusal ve tarihi sembol haline gelen kale Varşova'nın simgelerinden.
Odalar oldukça ihtişamlı.Her yerde yağlı boya tablolar var.Yataklar genelde küçük.Nedeni ise kralların güvenlikleri için oturarak uyumalarından kaynaklanıyormuş.
Old Town'a gelince; sıra sıra dizilmiş rengarenk tarihi binalarda Gofry dedikleri Waffle ve Uzun pizzalardan yiyebileceğiniz bir çok cafe ve restoran var.Tabii Royal Castle'in karşısındaki restoranların fiyatları da çok ucuz değil.Restoranlar genelde otantik eski danteller ve tahtadan masa sandalyeler var.Meşhur yemekleri Gürcistan'ında milli yemeği olan Pilmeni.Büyük mantı gibi içi etli ya da sebzeli olan yemek buranın da meşhur yemeği.
Pek çok hediyelik eşya ve el işi satan rengarenk dükkanlar bulmak da mümkün.Bir de Polonya'nın amber taşı meşhur.Old Townda amber taşından yapılmış takılar satan dükkanlar ve antikacılar bulmak da mümkün.
Royal Route,Warsaw,Poland
Royal Route adını verdikleri Old Town ve Royal Castle'a uzanan tarihi binalarla dolu uzunca bir sokak.Sokak boyunca anıtlar, saraylar ve kiliseler var.
Gözümüze ilk çarpan Polonya Krallığında doğan astronomi ve matematikçi Kopernik heykeli.
1828-1830 yılları arasında dikilen bu heykel Varşova Ayaklanması'ndan sonra Naziler tarafından Nysa'ya taşınmış.1945'te ise Polonlar tarafından geri getirilip yenilenmiş ve 1949'da yeniden dikilmiş.
Yol boyunca üniversite, saray ve anıtlar sizi bekliyor..
M.KOPERNIK
ROYAL ROUTE
VARŞOVA ÜNİVERSİTESİ
BAŞKANLIK SARAYI
ROYAL ROUTE
Gözümüze ilk çarpan Polonya Krallığında doğan astronomi ve matematikçi Kopernik heykeli.
1828-1830 yılları arasında dikilen bu heykel Varşova Ayaklanması'ndan sonra Naziler tarafından Nysa'ya taşınmış.1945'te ise Polonlar tarafından geri getirilip yenilenmiş ve 1949'da yeniden dikilmiş.
Yol boyunca üniversite, saray ve anıtlar sizi bekliyor..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)