3 gün süren Prag Seyahatimizin dönüşünde macera dolu bir gece geçirdik.
Pazar günü 21.56'da olan trenimize ulaşmak için istasyona geldik.Ancak bomba ihbarı sebebiyle istasyonu boşaltmışlar.Kimseyi içeriye almıyorlar.Hava buz gibi.stasyonun önünde bekliyoruz.Kesin bir zaman da vermiyorlar.Treni kaçırma korkusundan bir yere kımıldayamıyoruz.
Yaklaşık 2 saatlik bekleyişin ardından tüm istasyonu arayan polisler sonunda içeri girmemize izin veriyorlar.
Ama tren saatleri haliyle hep ileriye atmış.Ve bizim yeni tren 05.48.
Neyse istasyonda bekleriz en azından daha sıcak diyoruz.12.45'te istasyonu kapattıkları için bizi dışarı çıkartıyorlar.Üşümüş, evsiz bi çare çıkıyoruz.Paramız da az hostele gidemiyoruz.
Mc Donalds'da kahve içelim diyoruz.Bir kahve alıp 1 saat oturuyoruz.
Neyse ki iki arkadaşız da daha güvende hissediyoruz :D
Çalışanların bakışları artmaya başlayınca çıkıp yürümeye karar veriyoruz.
Old Town, New Town, Charles, Kampa Adası derken Prag'ı baştan aşağı 2'den 4'e kadar yürüyoruz.
Sokaklarda arada bir denk gelen gençler var.Yürümekte zorlanan bazı sarhoşlar.
Ama çok sakinler.Kimse ağzını açıp bir laf etmiyor.
Polis arabası geçiyor zaman zaman.
Üşümek de olmasa çok güzel bir gece ama bir de uykusuzluk var tabii.Öyle böyle sabahı edip istasyona dönüyoruz.
1 saat de istasyonda bekledikten sonra nihayet trenimize ulaşıp Katowice'ye dönüyoruz..:)
Çok sakin, huzurlu, her yeri tarih kokan Prag kesinlikle görülmesi gereken bir şehir.
Bu arada hazır gelmişken deneyebileceğiniz Slav tatlısı Trdelnik'i hemen her köşede bulabilirsiniz..Kahve eşliğinde tarçınlı Trdelnik buz gibi havada içinizi ısıtıyor.
Bu arada John Lennon Duvarı'nın hemen karşısında yer alan Fransız Elçiliğini'de unutmamak gerek.
Elçiliğin önü mumlarla ve çiçeklerle doldurulmuş.
Bazıları yazılar yazıp bırakmış.Paris'teki olaya karşı destek olduklarını göstermişler.
Çok hoşumuza gitti.
İşte fotoğraflar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder